Vatikan, dünyadaki en küçük egemen ulus-devlettir ve Katolik Kilisesi’nin ruhani merkezine ev sahipliği yapmaktadır.  Bu ikonik yerin tarihi, Papa I. Gelasius’a, yani 494 yılına kadar uzanır. Uzun tarihi boyunca toprakları, Roma içerisinde çok sayıda siyasi savaşa sahne olmuştur.

Günümüzde, uluslararası diplomasi için bir merkez görevi gören Vatikan, önümüzdeki yıllarda da dünya tarihinin ve Hristiyan kültürünün önemli bir parçası olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Vatikan'da Gezilecek Yerler

Papalık Makamının Önemi

Vatikan’da bulunan Papa, hem dünya çapında 1,2 milyar Katolik’in ruhani lideri hem de Vatikan Şehri’nin hükümdarı olarak önemli bir konuma sahiptir. Papalık, Roma’dan bu yana önemli kilise bildirilerini ilan ederek yönetim üzerinde önemli yetkilere sahip kutsal bir makamdır. Makamın başında bulunan Papa, kilise için önemli meseleleri tartışmak üzere kardinal toplantılarına başkanlık eder. Göç ve eğitim gibi acil dünya meselelerinde devlet başkanlarıyla küresel konferanslara ve toplantılara katılır. Dinler arası diyalog ruhuyla dünyanın dört bir yanındaki diğer ülkeleri ziyaret eden Papa, modern dünya içinde  Hristiyanlığı hem dini hem de siyasi anlamda temsil eden yegane unsurdur. 

Vatikan Şehri, dini bir merkez olmanın yanı sıra çok sayıda kültür hazinesi barındıran tarihi ve turistik bir mekandır. Roma sınırları içerisinde 0,44 kilometre kare bir alana sahip olan Vatikan, bu alan içinde; değerli kiliseler, geniş meydanlar, sanatsal heykeller ve eşsiz tablolar barındırır. Roma’yı ziyaret ederseniz, mutlaka buraya da uğramalısınız. Roma gezisi, Vatikan’ı görmeden tamamlanmış sayılmaz. Biz de, buradan yola çıkarak yazımızda Vatikan şehrini detaylarıyla ve bilinmeyen yönleri ile hep birlikte inceleyelim.

Vatikan’ın Kuruluşu 

Tarihler 1929 yılına geldiğinde, Vatikan ve İtalya arasında imzalanan Lateran Antlaşması ile günümüzdeki Vatikan Devleti resmen kuruldu. Bu devlet, 1870 yılına kadar varlığını devam ettiren Papalık Devleti’nin devamı olarak görülebilir. Lateran Antlaşması ile Roma içinde bağımsız bir devlet olarak kurulan Vatikan’a, İtalya’daki mülkleri ve bölge dışında da haklar verildi. Bu düzenleme ile birlikte, Roma Katolikliği Vatikan’ın resmi dini olarak tanındı. Ek olarak, 1870’te Savoya Hanedanı’nın İtalya’yı tek bir çatı altında birleştirmesinden bu yana ilk kez Katoliklere tam medeni hakların verilmesini sağladı.

Vatikan'ın Tarihi Önemi

Anlaşmadan önce, kiliseler gibi Katolik kurumlar İtalyan yasa ve yönetmeliklerine tabiydi, 1870’den bu yana, Papalık; kendi kurumları üzerinde bile söz sahibi değildi. Kısaca: Lateran Antlaşması ile Vatikan, devlet sınırları içinde ve dışında dini özgürlüğünü kabul ettirdi ve Papalıkla ilgili tüm ruhani konularda yürütme özerkliği kazanmış oldu.

Günümüzde, yaklaşık 1.2 milyar kişiyi temsil ettiği düşünülen Papalık kurumu, Vatikan’ın kalbinde bulunuyor. Vatikan Devleti bir toplumdan öte, bir fikrin devleti olarak tanımlanabilir. İsa’nın doğumundan bugüne dünya tarihine yön veren bu fikir, günümüzde Vatikan’da vücut bulmuştur.

Hristiyanlık inancı; Katolik, Ortodoks ve Protestan gibi farklı mezheplere bölünmüş olsa da, günümüzde Katolikler çok önemli bir kısmını oluşturuyor. Dolayısıyla Vatikan’ın, 1000 kişilik resmi devlet nüfusundan çok daha fazla kişiyi temsil ettiğini söyleyebiliriz. 

Vatikan’a Ulaşım Nasıldır?

Vatikan şehri Roma’da yer almaktadır. Dolayısıyla, Vatikan’a gitmek için Roma şehrine gitmeniz yeterli olacaktır. Roma’daki Leonardo da Vinci Uluslararası Havalimanı’na dünyanın dört bir yanından direkt uçuşlar bulunur.

Vatikan'a Ulaşım Seçenekleri Nelerdir?

Da Vinci Havalimanından şehir merkezine gitmek için, her yarım saatte bir seferleri bulunan trenleri kullanabilirsiniz. Bölgesel trenler ortalama 50 dakikada giderken, ekspres trenlerle yaklaşık yarım saatte Roma kent merkezine ulaşabilirsiniz. Bölge trenleri 8 €, ekspres trenler ise 10 € bilet fiyatına sahip. 

Havalimanından kent merkezine direkt olarak giden otobüsleri de kullanabilirsiniz. Yaklaşık 55 dakika süren bu yolculuğun fiyatı 5 Euro’dur. Ayrıca, taksi kullanmak isteyen kişiler, havalimanı çıkışından taksiye bindikleri takdirde, ortalama 60 € ödeyerek Roma şehir merkezine ulaşabilirler. 

Roma’dan Vatikan’a Ulaşım Nasıldır?

Roma şehir merkezine geldiğiniz takdirde zaten Vatikan’a gelmişsiniz demektir. Roma ile Vatikan aynı sınırlar içerisinde yer alır. Eğer yürüyüş yapmayı seviyorsanız, yaklaşık 40 dakikalık keyifli ve muhteşem manzaralar eşliğinde Vatikan’a doğru yürüyüş yapabilirsiniz. Yürümek istemeyenler, Roma metrosunda A hattını kullanarak Vatikan’a gidebilir. A,B ve C hattı bulunan metroda, A hattına binerek Ottaviana durağında inebilirsiniz. Ya da Roma şehir merkezinden Vatikan’a giden herhangi bir otobüse atlayabilirsiniz. Sporu sevenler ise bisiklet kiralayarak Vatikan’a doğru pedallayabilirler.

Vatikan’da Gezilecek Yerler Nelerdir, Nereye Gidilir?

Vatikan’ı ziyaret ederek, yıllar öncesine ait sayısız müze, bazilika, şapel, avlu ve bahçe, papalık sarayları, çeşmeler, heykeller ve bunlara benzer sayısız eser görme fırsatı yakalayabilirsiniz. Hristiyanlığın ruhani evi olmanın yanında, ünlü sanatçıların eserlerine de ev sahipliği yapan Vatikan, herkesin görmesi gereken önemli bir turistik destinasyondur. 

 

 

Michelangelo’nun büyük tavan freskleriyle donattığı Aziz Petrus Bazilikası’nı ziyaret edebilir, tarihi çörtenleri ve Tiber Nehri boyunca uzanan şehir silüeti manzarasına sahip Castel Saint Angelo’yu keşfedebilirsiniz. Michelangelo’nun başyapıtı Sistine Şapeli’nin büyüsüne kapılacağınızdan emin olabilirsiniz. Vaticano Müzeleri veya Vatikan Nekropolü gibi antik Roma kültürüne dalacağınız cazibe merkezleri için bilet almak zorunda olduğunuzu da hatırlatalım.

Size ufak bir bilgi vererek devam edelim. Bazıları tarafından kabul edilmese de; dünyanın en iyi müzesi Vatikan’da bulunur. Hatta daha iddialı bir cümle kuracak olursak, Vatikan Müzelerinin yanında Louvre Müzesinin esamesi bile okunmaz. O kadar çok eser barındırır ki; gezmekle bitmez. Tekrar tekrar gezseniz bile mutlaka bir şey eksik kalır. Yüzlerce eserin yanında Sistine Şapeli’ni de görüyor olmak zaten işin doruk noktası olur. Rahatlıkla söyleyebiliriz ki sanata ve sanatçıya değer veren herkes Vatikan Müzelerine aşık olacaktır. 

Buradan yola çıkarak, Vatikan Şehrinde neleri görmelisiniz ve göreceklerinizin detayları nelerdir hep birlikte bakalım.

Aziz Petrus Bazilikası 

Vatikan’da bulunan San Pietro Bazilikası, dünyanın en ünlü Katolik kiliselerinden biridir.  1506’da başlayan 120 yıllık bir süre boyunca inşa edilmiş, Bramante, Michelangelo ve Bernini gibi birçok ünlü Rönesans tasarımcısı tarafından tasarlanmıştır. 

Aziz Petrus Bazilikası - Vatikan'da Görülecek Yerler

Bu mimari şaheser, 136 metre yüksekliğe ulaşan kolları açık kubbesi ve altın mozaikler ve Hıristiyanlığın en ünlü figürlerinden bazılarını tasvir eden heykeller ile karmaşık iç mekan gibi muhteşem özelliklere sahiptir.  Bazilika aynı zamanda önemli bir manevi hac yeri olarak Hristiyanlık için kutsal bir mekandır.

Sistine Şapeli 

Sistine Şapeli, muazzam tarihi ve sanatsal değeri ile oldukça önemli bir yapıdır. 1473 ve 1481 yılları arasında inşa edilen şapel, ünlü Rönesans sanatçısı Michelangelo’nun tavandaki ikonik şaheserleri  “Adem’in Yaratılışı” ve “Son Yargı” gibi dünyanın en ünlü fresklerine ev sahipliği yapar. Yaratılış’tan sahneleri betimleyen bu freskleri ve eşsiz mimariyi görmek için dünyanın dört bir yanından insanlar burayı ziyaret ederler. 

Sistina-Sapeli - Vatikan Görülecek Önemli Yerler

Buna ek olarak, Botticelli, Perugino ve Raphael gibi uzun bir İtalyan ustalar dizisinin eserlerine de ev sahipliği yapmaktadır.  Her yıl binlerce ziyaretçi bu inanılmaz eserlere hayran kalıyor ve bu da onu Roma’nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biri yapıyor.  Sistine Şapeli sadece bir sanat sembolü değil, aynı zamanda yüzyıllar boyunca çalkantılı tarihinin bir hatırlatıcısıdır.

Kutsal Melek Kalesi (Castel Sant’Angelo)

Hadrian Mozolesi olarak da bilinen Kutsal Melek Kalesi, MS 123 ve 139 yılları arasında Roma imparatoru Hadrian tarafından Vatikan’da inşa edilmiş bir kaledir.  Tiber Nehri’nin sağ kıyısında ve Aziz Petrus Bazilikası’nın karşısında yer alan, 75 metre yüksekliğindeki kale, yüzyıllar boyunca hem askeri kale hem de papalık konutu olarak kullanılmıştır. Tarihi boyunca Castel Sant’Angelo, papalık birlikleri için kışla, yabancı ordulardan tahkimat, savaş zamanlarında sığınak, ileri gelenler için lüks akşam yemekleri ve devlet etkinliklerine ev sahipliği yapmanın yanı sıra birçok siyasi mahkum için de hapishane olarak kullanılmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan bu kalede esir tutulmuştur. 

Papalar buraya sığındığı zaman, meleklerin gökten inerek kalenin çatısına konduklarına inanılır ve tepesinde bulunan melek heykeli ve Melek Kalesi ismi de buradan gelmektedir. Kalenin zaman içinde, Papalık maliyesini depolamak için hazine olduğu, azizlerin kalıntılarına ve Kutsal Haç gibi paha biçilmez dini eserlere ev sahipliği yaptığı söylenir. Dünya tarihinin değişmesi ile birlikte, zamanla çeşitli sergilerle bir sanat müzesi olarak turistlere açıldı. Çeşitli fonksiyonlarda kullanılması, kaleyi bir tarih hazinesi haline getirmiştir. Çalkantılı Roma ve Papalık tarihinin şahidi olarak asil bir şekilde hala ayakta durmaktadır.

Vatikan Müzeleri

Vatikan’da bulunan Vatikan Müzelerinin dünyanın en iyi müzesi olduğunu söylemiştik. Gördüğünüz zaman bize mutlaka hak vereceğinize inanıyoruz. Dünyanın en ünlü ve en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olan bu müze kompleksinde, öne çıkanlar arasında Raphael’in Atina Okulu ve Michelangelo’nun Sistine Şapeli’ndeki Adem’in Yaratılışı gibi eserler yer alır.

Yüzyıllar ve kıtalar boyunca birçok çağa ve kültüre yayılan birinci sınıf koleksiyonları ve batı kültürünün en büyük sanatsal başarılarının benzersiz bir şekilde etkileyici bir dizisini tasvir eden paha biçilmez eserler ve heykellerin bulunduğu sonsuz salonları ve galerileri ile bu özel Evrensel Müzeleri ziyaret etmek unutulmaz bir kültürel deneyimdir. 

Vatikan geziniz, muhtemelen Roma gezinizin bir parçası olacaktır. Dolayısıyla, Vatikan’da görülecek mekanlara ek olarak Roma’nın çok sayıdaki eşsiz eserlerini de buraya dahil etmek gerekebilir. Ancak, biz Vatikan sınırları içinde bulunan önemli birkaç eserden söz etmiş olduk. Vatikan Şehri ile birlikte Roma’nın da doyasıya tadını çıkarmayı unutmayın.

Vatikan’da Nerede Kalınır?

Vatikan Şehri, manevi ve kültürel deneyim arayan tatilciler için ideal bir destinasyondur.  Konforlu ve uygun konaklama arayanlar için, şehrin çevresinde lüks beş yıldızlı otellerden sade oda ve kahvaltılara ve çeşitli ekonomik hostellere kadar çeşitli konaklama seçenekleri bulunmaktadır. Genellikle Roma merkezde konaklama tercih edilse de, Vatikan’a yakın bölgelerde de birçok seçenek bulunabilir. Vatikan sınırları içinde otel veya pansiyon yer almıyor. Zaten çok küçük bir alan olduğu için ve Roma’da yer aldığı için sınırların hemen dışında tüm imkanlar mevcuttur. 

Lüks arayan ziyaretçiler, tüm önemli cazibe merkezlerine kolay erişim için Aziz Petrus Meydanı yakınında elverişli bir konumda bulunan Residenza Paulo veya Elle Butique Hotel’i düşünebilir.  Alternatif olarak, bütçesi kısıtlı olanlar, ücretsiz Wi-Fi ve fiyata dahil kahvaltı gibi harika olanaklarla makul orta sınıf seçenekler için Emnaus Rome veya Hotel A Santa Chiara’da kalmayı deneyebilir. Roma gibi bir şehirde konaklama bakımından zorluk yaşamazsınız. Ancak, konaklama biriminizin konumuna ve çevresine dikkat etmeyi unutmayın.

Şehre gitmeden önce rezervasyon yaptırın. Özellikle yaz döneminde, Roma’da uygun konaklamak zor olabiliyor. Burası dünyanın en çok ziyaret edilen noktalarından biri. Hızlı davranmak ve iyi bir fiyat karşılaştırması yapmak yararınıza olacaktır.

Vatikan’da Ne Yenir?

Vatikan şehrinin tek başına ayrı bir mutfağa sahip olduğunu söylemek pek mümkün değil. İtalya mutfağının Vatikan’ın bir parçası olduğunu söylemek daha doğrudur. Dolayısıyla, Roma’da ne yeniyorsa Vatikan içinde aynı yemekler geçerlidir. Roma zaten başlı başına gastronomi cenneti olarak tanımlanabilir. Geleneksel bir şeyler arıyorsanız, şehrin her yerinde bulabileceğiniz Trattoria’lar dan herhangi birine gidebilirsiniz. Bu restoranlarda kötü yemek yemeyeceğinizden emin olabilirsiniz.

Vatikan'da Ne Yenir?

Suppli, Carbonara ve Saltimbocca gibi geleneksel Roma yemeklerini önerebiliriz. İlginç bir şekilde, İtalyanlar yemekten sonra nadiren tatlı sipariş ederler;  bunun yerine genellikle kahve, maritozzi veya ricciarelli gibi hamur işlerini tercih ederler. Ama siz yine de tüm turist edanızla tatlı yemekten çekinmeyin. İtalyan mutfağının eşsiz tatlılarının hakkını vermek lazım sonuçta. 

Pizza ya da makarna gibi, İtalya’ya geldik şimdi  yemezsek ayıp olur dediğiniz yemekleri buraya dahil etmedik. Ancak, bunlarla ilgili faydalı bir bilgi verelim. Kent merkezinde çok fazla sayıda ve çeşitte pizzacı ya da makarna servis eden restoran bulunur. Kent merkezinden uzaklaşıp biraz yürüyüş yaptığınızda, merkezden daha ucuza ve daha bol malzemeli pizzalar sunan enfes restoranlar bulabilirsiniz. 

Vatikan’a Ne Zaman Gidilir?

Vatikan’da ve Roma’da turizm sezonu Nisan ayında başlar ve Ekim ayına kadar yoğun bir şekilde devam eder. Aslında tüm yıl boyunca ziyaretçiler akın akın gelse de, en yoğun sezon bu aylar arasındadır. Klasik bir turist olarak yaz ayları ilk tercihiniz olabilir. Ancak, yaz ayları Roma’da çok sıcak ve çekilmez olabiliyor. Hele bir de üzerine kalabalık eklenince eziyet boyutuna varan bir ziyaret yaşayabilirsiniz. Akdeniz ikliminin etkisini ve şehirde yeterli açık alan bulunmamasını göz ardı etmemek gerekiyor.

Haziran, Temmuz ve Ağustos, Vatikan’daki en yoğun aylardır, uzun bilet kuyruklarıyla Aziz Petrus Bazilikası gibi mekanlar oldukça sıkışık hale gelir. Ayrıca Cuma günleri, insanların daha az çalışması nedeniyle daha büyük kalabalıklar görülebilir. Yaz döneminde gittiyseniz, kalabalıktan kaçmak için erken saatlerde yola koyulmayı düşünmelisiniz. Sabah 8 gibi ya da öğlen 16’dan sonra nispeten daha az kalabalık olacaktır. Online bilet alarak, bu durumu daha da az bekleyerek çözebilirsiniz. 

Bizim tavsiyemiz, eğer ki imkanınız varsa yoğun yaz aylarının dışında seyahat etmeyi düşünmenizdir. Eylül ayının sonu ya da Ekim ayının ortası daha ideal zamanlardır. Sıcaktan ve insan selinden kaçmanın tek yolu maalesef bu olabiliyor. Zaten ziyaret ettiğinizde göreceksiniz ki şehirde Romalı görmek çok zor. Etrafınızdaki herkes muhtemelen turist olacaktır. Bu durumun etkisi ise maalesef daha pahalı yemek, kapkaççılık ve tabiri caizse kazıklanma olabiliyor. Bu kadar çok yabancının ortasında fırsatçılık olmaması pek söz konusu değil ne yazık ki. Nispeten daha sakin dönemlerde ziyaret ederek bu sorunları en aza indirebilirsiniz.